13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu: "Sözüm Var, Hiçbir Kadını Bir Erkeğe Muhtaç Etmeyeceğim”

27.05.2023

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen Aile Destekleri Sigortası Buluşmasına katıldı.

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer evde bir engelli varsa, anne çalışamıyor; eğer bir yaşlı varsa ve anne yaşlıya bakıyorsa o zaman o annenin; yaşlıya engelliye bakan annenin sosyal güvenlik primini devletin yatırması lazım. Yeri zamanı geldiğinde o ev kadını emeklilik hakkına kavuşmalı ve onun da emeklilik hakkı olmalı. Benim sözüm var hiçbir kadını erkeğe muhtaç etmeyeceğim” dedi.

CHP lideri ve Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu Aile Destekleri Sigortası Buluşmasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Efendim hepinize merhabalar.

Hakkın, hukukun ve adaletin olması için her evde huzurun, her evde bereketin olması lazım. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, her annenin severek evladını doyurduğu bir düzeni inşa ettiğimizde bu ülkede adalet var demektir. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa, anne beslenme çantasına bir şey koyamıyorsa o ülkede adalet yok demektir. Benim bütün hedefim, bu ülkeye adaleti getirmek ve her evde huzurun, her evde bereketin olmasını sağlamaktır. Bundan emin olmanızı isterim.

Değerli kardeşlerim, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Çankaya’nın ve Yenimahalle’nin Saygıdeğer Belediye Başkanları, sevgili kadın kardeşlerim, hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz, onur verdiniz. Kadın Kolları Genel Başkanıma da hepinizin huzurunda teşekkür ederim.

Kendimden bahsedeyim kısaca. Rahmetli annem okuma yazma bilmezdi. 7 kardeşiz, 7 kardeş içinde üniversiteye giden sadece benim. Büyük ablam hayatta, o da okuma yazma bilmez. Sizlerin yaşadığı bütün acıları kendi hayatımda da, hayatımın belli dönemlerinde de ben de yaşadım, kardeşlerim de yaşadı.

Eğer Türkiye büyüyorsa, Türkiye gelişiyorsa, Türkiye kazanıyorsa bu kazancın hakça dağıtılması lazım. Burada kardeşlerimizi dinledik. Çocuklarının acısını ne kadar yüreklerinde hissettiklerini bize anlattılar. Benim anlatmama gerek yok. Acıyı yaşayanlar anlattılar. Ben, işsizlik nedeniyle intihar eden babaların haberini elbette gazetelerde okudum ve bu acıları hep beraber yaşadık. İşsizlik nedeniyle Meclis’in duvarının dibinde kendisini yakan babaları da gördük ve bu acı haberleri de hep beraber ya televizyonda veya gazetelerde okuduk. Bu acıların sona ermesi lazım. Bu acıların sona ermesi için de bizim yanımızda kim olacak diye, kim bize destek verecek diye haykıran anneler de burada az önce ifade ettiler. Sizin sahibinizin sosyal devlet olması lazım. Kişiler değil sosyal devlet olması lazım. Devletin sizi desteklemesi lazım. Devletin hiç kimseyi aç ve açıkta bırakmaması lazım.

Mansur Başkanımız ne güzel söyledi. Yardım yapıyoruz ama sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. İnsanın haysiyetini ve onurunu koruyacaksınız. İnsanın yoksulluğunu afişe etmeyeceksiniz. O nedenle dedim; ‘Yoksul mahallelerden başlayarak, fakir mahallelerden başlayarak bol miktarda kreş açın. Anneler sevgi içinde, güven içinde çocuklarını getirsinler kreşe teslim etsinler. Çocuk arkadaşlarıyla beraber, akranlarıyla beraber oynasın, eğlensin, uyusun, karnını doyursun. Anne akşam gelip kreşten çocuğunu aldığı zaman bilecek ki çocuğum orada eğlendi, şarkılar öğrendi, karnını doyurdu, arkadaşlarıyla oynadı’ diye. Bunu Allah nasip ederse bütün Türkiye geneline yayacağız. Ve bütün Türkiye genelinde anneler, çocuklarını sevgiyle o kreşlere, o küçük çocuklarını, evlatlarını teslim edecekler. Orada genç kızlarımız bu çocuklara bakacaklar, bu çocukları doyuracaklar, sağlıklarına bakacaklar. Bütün bunların hepsi sizin hak ettiğiniz bir şeydir. Bunlar lütuf değildir. Bunlar sosyal devletin size vermesi gereken şeylerdir.

Neden sosyal devlet diyoruz? Sosyal devlet, geliri olmayan veya düşük gelirli vatandaşına hizmet eden devlet demektir. Sosyal devlet budur. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı, herkesin işinin, gücünün olduğu bir devlete biz sosyal devlet diyoruz. Şehre çoğunuz kırsaldan geldiniz, köylerinizden geldiniz, illerden, ilçelerden koptunuz geldiniz büyükşehirlere ve buralarda yaşıyorsunuz. Ama buralarda hak ettiğiniz gibi yaşamak sizin hakkınızdır. Çocuklarınızın rahatlıkla evde karnını doyurabilmelisiniz.

Az önce söylediler. 6 bin lira gelirim var 3 bin lirasını kiraya veriyorum. Hangi sosyal devlette gelirin yarısı kiraya gider? Gelirin yarısı kiraya gidiyorsa çoluk çocuğun karnını nasıl doyuracaksınız? Bunun için dünya bir çözüm üretmiş. Biz değil bütün dünya bir çözüm üretmiş. Adına Aile Destekleri Sigortası diyorlar.

Aile Destekleri Sigortası şudur: Geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan her aileye, devlet banka hesabına bir para yatırır. Kadın gider o parayı emekli gibi, işçi gibi, memur gibi çeker. Evladının, çoluk çocuğunun rızkını sağlar. Böylece o ailenin fakir olduğunu, o ailenin yoksul olduğunu, o ailenin gelire muhtaç olduğunu kimse bilmez. Bunu ancak sosyal devlet bilir ve o ailenin onurunu korumuş olur. Bunu Allah nasip ederse hayata geçireceğiz.

Belediye Başkanlarımız bunu şu anda bunu uyguluyorlar. Başta Mansur Başkanımız olmak üzere; İstanbul Büyükşehir, Adana’sı, Mersin’i, İzmir’i hepsi uyguluyorlar. Ama biz bütün Türkiye’de yapmak istiyoruz. Yani Hakkari’de de fakir aile var, Trabzon’da da fakir aile var, Kırklareli’nde de fakir aile var, İzmir’de de var, Çankırı’da da var, Yozgat’ta var, buralarda var. Dolayısıyla her evde asgari bir gelir güvencesinin olması lazım. Bu gelir güvencesini sağladığımız zaman çocuklarınıza süt içirebileceksiniz. Çocuklarımız rahatlıkla en azından haftada bir, iki öğünde bir etli bir yemek yiyebilecekler. Protein açısından ihtiyaçlarını karşılayabilecekler.

Rakamları aldım. Rakamlarla sizi oyalamak istemiyorum. Bir anne şunu söylüyor; ‘Son 6 aydır kendime hiçbir şey almadım’ diyor. Bir annenin son 6 ayda eğer kendime bir şey aldım diyorsa binlerce, yüzbinlerce aile... Demek ki bir sorunumuz var. Bu sorunun çözülmesi lazım. Bu sorunu çözecek olanlar, sorunu geçmişte yaşamış olanlardır.

Dolayısıyla benim saraylarda oturmak gibi bir merakım yok. Sizler gibi yaşayacağım. Mütevazı yaşayacağım. Sizin gibi yaşayacağım ve sizin sorunlarınızı çözeceğim. Sizin sorunlarınızı çözmezsem ben niye siyaset yapıyorum. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa ben niye siyaset yapıyorum. Siyaset, toplumu huzurlu kılmaktır. Memnun kılmaktır siyaset. Siyasetin görevi budur. Bunu mu yapacağız? Hayır.

Eğer evde bir engelli varsa, anne çalışamıyor; eğer bir yaşlı varsa ve anne yaşlıya bakıyorsa çalışamıyor. O zaman o annenin; o yaşlıya bakan, engelliye bakan annenin sosyal güvenlik primini devletin yatırması lazım. Yeri zamanı geldiğinde o ev kadını emeklilik hakkına kavuşmalı ve onun da emeklilik hakkı olabilmeli. Benim sözüm var, hiçbir kadını erkeğe muhtaç etmeyeceğim.

Beslenme çantası. Ben şunu biliyorum. Bir annenin en büyük dramlarından birisi çocuğunu okula gönderirken beslenme çantasına ne koyayım diye. Somun ekmeğin arasına…

Gelin buraya. Siz konuşmayacaksınız da kim konuşacak? Gelin buraya. Hoş geldiniz, buyurun.

Kadın Konuk- Rüyamda bile hayal edemiyordum sizinle böyle yan yana olmayı. Ama şu an şükürler olsun. İnşallah da Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyoruz. Yüz yüze, yan yana gelmek bir onur benim için. Ben 59 yaşına girdim ve şu ana kadar iki kız çocuğumu babamdan aldığım emekli maaşıyla çok zor şartlarda büyüttüm ama şu an diyorum ki gelen gün giden günü aratıyor. Öyle bir zor hayat geçiriyoruz ki bütün arkadaşlarımızın da dile getirdiği gibi hayat şartlarının zor olduğunu onu en acı şekilde yaşayan ben oldum. Yeri geldi çocuklarıma önüne bir yudum çorbayı koyarken ben geri çekildiğim oldu. Ama şu an yemin ederim gelen gün, giden günü arattığı gibi bize nasıl toz pembe bir tablo çiziyorlar ben bilmiyorum. Bana hiç olmadı o toz pembe hayat. Şu an iki kızımı okuttum, evlendirdim, torunlarım var. Evimin kirası 1.000 lirayken birden 4.000 bin oldu. Aldığım maaş 5.000. Ben nasıl geçineceğim? Torunlarıma bir hakkım değil mi küçük bir hediye almak, cebine 50 TL koymak.

Kemal Kılıçdaroğlu- İnşallah beraber yapacağız söz mü? Ben de size söz veriyorum. Hiçbir fakir ailenin elektriği kesilmeyecek, suyu kesilmeyecek, doğalgazı kesilmeyecek. Her ailenin en az asgari bir geliri olacak. Hiç kimseye muhtaç etmeyeceğim inşallah.

Hepinize en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Sağ olun, var olun diyorum. Allah’a emanet olun. Sandıklara da sahip çıkın. Sağ olun.


CHP GENEL BAŞKANI VE CUMHURBAŞKANI ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU, AİLE DESTEKLERİ SİGORTASI BULUŞMASINA KATILDI