CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL:

-“İSYAN BÜYÜK”

-“TÜRKİYE’YE SESLENİYORUM: YALNIZ DEĞİLSİNİZ”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, mağdur kesimlerin sesini duyurmak için gerçekleştirdikleri mitingleri buğday üreticileri için sürdüreceklerini vurguladı. Özel, “İsyan büyük ve önümüzdeki Cuma günü CHP olarak buğday üreticisinin sesini duymak, Türkiye’ye duyurmak için hep birlikte Tekirdağ’a gidiyoruz. Buğday Mitingi yapıyoruz” dedi. Özel ayrıca, “Türkiye’ye sesleniyorum. Yalnız değilsiniz. CHP’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk der ki Cumhuriyet de CHP de kimsesizlerin kimsesidir. Kimse kendini yalnız hissetmesin. Biz varız. Buradayız. Sizin için mücadele ediyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, İzmir’de Bayraklı Kulalılar Derneği’nce Sasalı Kent Ormanında düzenlenen 12'nci Geleneksel Keşkek Günü programına katıldı. Genel Başkan Özgür Özel, vatandaşları selamlayarak başladığı konuşmasında, “İzmir’de, İzmir kütüğüne kayıtlı kişilerden sonra ikinci yoğun kayıt Manisa kütüğüne kayıtlı kişilerdir. Bu bilhassa Bayraklı’da çok üst düzeydedir. Her dört kişiden birinin Manisa ile bağlantısı vardır. Hatta daha da fazladır ama resmi rakamlara yüzde 25 olarak yansır. Bunun sebebi, genç Cumhuriyet, kalkınmayı hayata geçirirken Manisa’nın Kula ilçesi gibi coğrafi olarak o günlerde çok dezavantajlı noktadaki, Manisa’ya en uzak ilçelerinden bir tanesi Kula’da, Kula Mensucat Fabrikasını kurar” ifadesini kullandı.

“EMANETE SAHİP ÇIKTINIZ”

Bu fabrikanın 1937’den 1952’ye kadar Kula’da çalıştığını ifade eden Özel, “Fabrikanın 3 bin işçisi vardır ama lojistik sorunları vardır. Tren yolu yoktur, limana çok uzaktır. Üretim maliyetinin üzerine ulaşım maliyeti binmektedir. Yerelde bazı sıkıntılar da vardır. Bunu çözmek üzere Kula Mensucat Fabrikasını, İzmir Bayraklı’ya, 3 bin 500 işçisiyle, 10 binin üzerinde nüfusu ile taşırlar. Şimdi olsa fabrika taşınır, kalan kalır, ne hali varsa görsün derler. İzmir’den yeni işçi alırlar. Ama Atatürk’ün kurduğu fabrika taşınırken, işçileri ile beraber, çoluk, çocuk, 10 bin kişi Bayraklı’ya taşırlar, lojmanlara yerleştirirler, o günden bugüne İzmir’de inanılmaz bir Manisa nüfusu, Bayraklı çok sayıda Kulalı’nın dedesinden, babasından yerleşerek kaldığı çok güzel bir yer olur. Devamında Bayraklı Belediye olur. Bayraklı’yı, belediyeyi Manisalılar, Kulalılar, Kulalı damatlar, Kula’nın damatları yönetir. Bu dönemde de Bayraklı’da gencecik bir adayımız oldu. Döndüler ve baktılar bu aday Kulalı mı diye. Dedim ki İrfan Önal benim kardeşim. Partimizin evladı. Özgür Özel ne kadar Manisalıysa, İrfan da o kadar Manisalı. Size emanet dedim. Sağ olsun Veli Topal. Manisa derneklerinin kanaat önderlerindendir. Kulalı Derneği’nin başkanıdır. İrfan kardeşimize sahip çıktı. Sizler sahip çıktınız. Depremden dolayı çok dezavantajlı olduğumuz, maalesef çok sayıda seçmenimizin başka yerlere gitmek zorunda kaldığı bir süreçte İrfan kardeşim zorlu bir seçimi sizlerin destekleriyle, Manisalıların destekleriyle atlattı. Bugün de sizinle birlikte olduğunda bakıyorum ki herkes onu Özgür Özel’i bağrına bastığı gibi bağrına basıyor. Hepinize teşekkür ediyorum. Emanete sahip çıktığınız için” dedi. Özel sözlerini şöyle sürdürdü:

“SİZLERİN DESTEKLERİ İLE KAZANDIK”

“Biraz önce Cemil Başkan burada konuştu. O da yabancımız değil. Zaten kendisi Karşıyaka Belediyesi’nde çok başarılı bir başkandı. Biliyorsunuz doktor, estetik cerrah. İzmir’in kent estetiğine çok ihtiyacı var. İzmir’e değen, bu tecrübeli, bu yetenekli el, İzmir’imizi hak ettiği hizmetlerle tanıştıracak. Hak ettiği hizmetlerin en iyisini sunacak. Türkiye ve Ege’nin göz bebeği İzmir’i bütün dünyanın tanığı bir sağlık, turizm, kültür kenti olarak geliştirecek. Turizmini canlandıracak. Çok iyi belediyecilik örneklerini verdiği Karşıyaka’yı nasıl çok iyi bir noktaya getirdiyse, İzmir Büyükşehir’de de aynı başarıları tekrarlayacak. Yabancımız değil dedim. Çünkü Cemil Bey de bir Manisalı, Akhisarlı ile evli. O da bizim damadımız. Cemil Beyin de damadınız olduğunu hiçbir zaman unutmayın. Onu gönlünüzden uzak bir yerde tutmayın. Tabi Manisa seçimlerinde Kulalıların, İzmirlilerin önemli katkıları oldu. Biz Manisa’da Cumhuriyet tarihinde hiç Manisa merkezde belediye kazanmamıştık. Manisa Büyükşehri kazanmamıştık. Sizlerin destekleri ile mimar Ferdi Zeyrek kardeşimiz Manisa'yı yüzde 60’a yakın, yüzde 59 oyla kazandı. Aynı gün Kula’da da çok değerli başkanımız Hikmet Dönmez’i seçtik. Dün o Tarihi Kentler toplantısına gitmek için İstanbul’daydı, o yüzden burada değil. Ferdi Zeyrek de geçtiğimiz hafta Ege Belediyeler Birliği Başkanı seçildi. Yani Ege Belediyeler Birliği’nde de artık bir Manisalı var. Ben burada bulunan başkanlarımın şahsında şunu söylemek istiyorum. Dernekçilik özveri ile yapılan bir iş. Çok sayıda Manisa Derneği var. Kulalıların Dernekleri var. Hiçbir şey söylememe gerek yok. Ne zaman hemşerilerimizin bir ihtiyacı olsa, bütün belediyelerimizin kapıları hepinize açıktır. Nasıl seçim zamanında koşup, varıp Kulalılara gidiyorsak, Manisalılara gidiyorsak, başkanlar size emanet diyorsak, Kulalıların derneği, üyeleri ve Manisa dernekleri de belediye başkanlarıma emanettir.”

“ÜRETİCİ PERİŞAN OLDU”

“Bugün buraya 12’nci Geleneksel Keşkek Festivali’ni yapmaya geldik. Sasalı’dayız. Çok güzel bir ortamdayız” diyen Özel ayrıca, “Şunu bilmek lazım. Ne Türkiye’de işler o kadar yolunda gidiyor, ne de geleceğe o kadar umutla bakabilen insanlar var. Keşkek, buğdaydan yapılır. Buğday hepimizin en temel beslenme aracı olan, beslenmesindeki en önemli öğelerden bir tanesi olan ekmeğimizi yaptığımız, geleneksel ürünlerde hep kullandığımız temel besin maddemiz. Ama bunu bir de üretenler var. Adana’dan Trakya’ya kadar, hele hele İç Anadolu’da, Ege’nin önemli bir kısmında buğday tarımı yapılıyor. Geçen sene buğday 8 lira 25 kuruştu. Geçen seneden bu seneye hepiniz biliyorsunuz, bütün girdiler yüzde 100 arttı. Mazot arttı, gübre arttı. Biçer-döverin dönümüne geçen sene ne veriyorsan bu sene iki katını veriyorsun. Yine parayı beğenmiyorlar. Ama buğday fiyatı sadece yüzde 12 arttı. 8 lira 25 kuruşluk buğdayı 9 lira 25 kuruş yaptılar. Maalesef böyle olunca, 11 lira maliyeti olan buğday 9 lira 25 kuruştan satılmak zorunda olunca buğday üreticisi perişan oldu. Geçen hafta bugün Rize’de çay mitingindeydim. Aslında burada olacaktık. Çay üreticisi büyük isyan edince Veli Başkana söyledik. Anlayış gösterdi. Onlar bugüne aldılar. Bugün buradayız, geçen hafta Rize’deydik. Çayın maliyeti 19 lira, 20 lira. Çaya da 17 lira fiyat verdiler. Yani ülkeyi yönetenler maliyetin altında fiyatlar vererek, çay üreticisini, buğday üreticisini, önümüzdeki dönem fındıkta ve üzümde fiyat açıklanacak, hepimizin gözü ve kulağı orada olacak ama maliyetlerin altıda fiyatlarla perişan ediyorlar” şeklinde konuştu. Geçen hafta Rize Çay Mitinginde üreticinin sesini duyurduklarını anımsatan Özel, yeni bir mitinge daha imza atacaklarını kaydetti. Genel Başkan Özel, şunları söyledi:

“BUĞDAY MİTİNGİ KARARI”

“Adana’da büyük isyan vardı. Orada da konuşmuştuk. Şimdi buradan ilan ediyorum. Bu 9 lira 25 kuruşluk fiyat, üreticiyi perişan ediyor. İsyan büyük ve önümüzdeki Cuma günü CHP olarak buğday üreticisinin sesini duymak, Türkiye’ye duyurmak için hep birlikte Tekirdağ’a gidiyoruz. Buğday Mitingi yapıyoruz. Bugüne kadar 31 Mart seçimlerine giderken meydanlarda şunu söyledik. Biz bu seçimlerde çok güzel ve pırıl pırıl adaylarla karşınızdayız dedik. Onlara destek verin dedik. Bu desteği verirken particilik yapmayalım. Sadece CHP’nin değil bu adaylar İzmir ve Türkiye ittifakının adayları dedik. Adaylarımıza demokratlardan oy istedik. Dedik ki vatana, millete, bayrağa bağlı olsun, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne saygılı olsun, İstiklal Marşı okunurken filenin sultanları ile bir gözleri dolsun. Kim varsa Türkiye ittifakındadır dedik. Oyunuzu verin. İktidarı uyarın dedik. Eğer oyu bize verirseniz bizi birinci parti yaparsanız. İktidara kuvvetli bir uyarı yaparsanız. Sizin sesinizi duyuracağız dedik. O gün mitinglerde bize destek veren, atanmayan öğretmenlerle İstanbul’da ilk mitingimizi yaptık. Meydanları dolduran emeklilerin 10 bin liralık maaşına itiraz etmek için Ankara’da tarihin en büyük emekli mitingini yaptık. Çay üreticisi perişanız dedik, Rize’ye koştuk. Rize’de bu mitingi yaptık. Şimdi buğday üreticisi isyan ediyor. Tekirdağ’da onlarla birlikte bir miting yapacağız. Türkiye’ye sesleniyorum. Yalnız değilsiniz. CHP’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk der ki Cumhuriyet de CHP de kimsesizlerin kimsesidir. Kimse kendini yalnız hissetmesin. Biz varız. Buradayız. Sizin için mücadele ediyoruz.”

“ATATÜRK’ÜN PARTİSİNİ İKTİDAR YAPMAK…”

“Kesinlikle kavga etmeye gelmedik ama siyasi kavga, yani Tayyip Bey istiyor diye kimlik kavgası ya da Devlet Bahçeli istiyor diye olmadık tartışmaların içine girmeyeceğiz. Ama kavga etmekse emekli için, emekçi için, çiftçi, esnaf, yoksullar, işsizler için kavganın en büyüğünü vereceğiz. Bu yüzden buradan bütün Türkiye’de kendini umutsuz hissedenlere, kendini sahipsiz, kimsesiz hissedenlere sesleniyorum. Buradan hemşerilerimin yanından size sesleniyorum. Asla umutsuz olmayın. CHP, onun Genel Başkanı Özgür Özel, onun bütün siyaset arkadaşları sizin derdinizle dertleniyor. Sizin gündeminizde olmayan hiçbir gündemle meşgul değiliz. Oyalanmayız. Dikkatimizi dağıtmayız. Başka birinin gündeminin peşine takılmayız. Bizim derdimiz sizin derdiniz. Bizim işimiz sizin sesinizi duyurmak. Sesinizi duyurduğumuzda, duyanlar gereğini yaparlarsa ne ala. Yapmazlarsa sonuna kadar mücadeleye devam. Ne zamana kadar mücadeleye devam? Atatürk’ün partisini iktidar yapana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Veli Başkan, Veli Abi beni çok sever. Çok güzel şeyler söyledi. Tabi birazcık da ileriye doğru umutlarını söylerken dedi ki ‘Özgür Özel ileride Türkiye’yi yönetecek.’ Veli Abi, buradan senin huzurunda şunu söylüyorum. Benim bir tane hedefim var. İki değil, bir. O hedefi hayata geçirene kadar gece ve gündüz çalışacağım. Hep birlikte başaracağız. O hedef kendimle ilgili bir makam ve mevki hedefi değildir. O hedef Atatürk’ün partisini iktidar yapma hedefidir.”

“YOKSULLUĞU BİTİRECEĞİZ”

“Biraz önce Veli Başkanın dediği gibi bu işin partisi kalmadı. Gerçekten de bu işin partisi yok. Yoksulluğun partisi olur mu? İşsizliğin partisi olur mu? Güvencesizliğin partisi olur mu? Gelecek kaygısının partisi olur mu? Hep kemeri yoksullar sıkacaksa, hep orta direk ezilip yoksullaşacaksa artık bunun partisi yoktur. Daha doğrusu bunun bir tane partisi vardır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi bunların, bütün yoksulların, bütün zorda olanların partisidir. 100 yıl önce nasıl hep bir olduysak, önce ülkeyi düşmandan kurtardıysak, sonra genç bir Cumhuriyeti kurduysak, sonra fabrikalarla bu ülkeyi donattıysak, bu ülkeyi kuru ekmeğe muhtaçlıktan o güzel günlere taşıdıysak, bunu 100 yıl sonra bir kez daha başaracağız. Onun için de hep birlikte çok çalışacağız. Bütün demokratlar birlikte olacağız ve ülkesine, vatanına bağlı herkesle birlikte. Sosyal demokratlar, muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar, Laz’ı, Çerkes’i, Pomak’ı, göçmeniyle, nerede demokrat varsa onları yanımıza alacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini hep birlikte iktidar yapıp, bu ülkeyi bir kez daha kurtaracak, bir kez daha yüzleri güldürecek, bir kez daha yoksulluk ve işsizliği bitireceğiz. Hepinizi saygı ile selamlıyorum.”