Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel: “Özgür Bir Türkiye’yi Hep Beraber Hayata Geçireceğiz”

31.07.2024

CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL:

“BUGÜN GENÇLER TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN BİR KEZ DAHA UMUTLANDILAR”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığını ziyaretinde, “Türkiye’nin bütün gençlerine şu müjdeyi vermek gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hiçbir şey bugün olduğu gibi olmayacak. Örneğin hiçbir vize derdiniz olmayacak. Bütün Avrupa’yı pasaportunuzla bile değil nüfus cüzdanınızla gezebilir hale geleceksiniz. Bugünkü gibi teknolojiye erişim bu kadar zor olmayacak, bu kadar pahalı olmayacak. Bir cep telefonu için sizi yetiştirenlerin neredeyse 4 aylık maaşlarını vermeleri gerekmiyor olacak. 4-5 aylık maaşlarıyla bir cep telefonu, 3 aylık maaşlarıyla tablet alabilmek gibi zorluklar olmayacak. Eğitim hakkı bu kadar pahalı, iyi eğitime erişmek sadece zengin ailelerin çocuğunun kavuştuğu bir imkân olmayacak. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında liseyi bitirmiş her genç, en üst düzeyde bir yabancı dili İngilizce ya da tercih ettiği en az bir yabancı dili ve teknoloji kullanımında üst düzey yetkinliğe sahip olacak. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarındaki eğitim politikalarımızın en olmazsa olmaz iki köşe taşı olacak” ifadesini kullandı.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığını ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Eskişehir tabii bizim çok kıymet verdiğimiz, çok önem verdiğimiz, çok önemli işler yapan bir şehrimiz. Bu şehrin merkezinde birbiriyle çok uyumlu üç belediye başkanı üç milletvekilimiz var. Bu altı siyaset insanı il başkanlarımızın, ilçe başkanlarımızın koordinatörlüğünde Eskişehir için çalışıyorlar. Eskişehir’in bütün sorunlarını mecliste dile getiriyorlar. Kendilerine verilen görevleri 81 ilde yapıyor milletvekillerimiz. Belediye başkanlarımız Yılmaz Hoca’nın 30 yılı aşan destansı siyaset hikâyesinin büyük mutlulukla gerçekleşen bayrak devir teslimine hep birlikte şahitlik ettik. Şimdi Eskişehir’imizde bir kadın belediye başkanımız var. Ve iki ilçe belediye başkanımızla büyük bir uyum içinde Eskişehir’e hizmet etmeye devam ediyorlar. Biraz önce söyledim. Elimizi kolumuzu bağlamaya çalışanlar var. Ama buradaki tecrübe, buradaki birikim, buradaki azim bu kötücül akla teslim olmaz. Elbette ki bu iktidarın belediyeleri çalıştırmama stratejisi, ayıplı bir stratejidir. Bunu hızla terk etmelerini bekliyoruz. Ama bunun devam ettiği bu süreçte biz vatandaşımıza bu zorlukları hissettirmeden büyük çalışkanlıkla arkadaşlarımız gayret edecekler” dedi. Özel şöyle devam etti:


“BUGÜN GENÇLER TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN BİR KEZ DAHA UMUTLANDILAR”

“Ben Eskişehir’e yazın geldiğimde Eskişehir’i biraz buruk görüyorum. Sebebi de şu. Hani çocuk okula gidince ev boşalıyor buruluyorsunuz ya. Eskişehir’de de öğrenciler memleketlerine dönünce şehir boşalıyor, burası buruluyor. Burası cıvıl cıvıl bir öğrenci kenti. Tabii bu öğrenci kentine gençlere değer veren yerel yönetim anlayışı çok önemli şeyler kattı. Bu yüzden bütün Türkiye’de okumak için en çok tercih edilen kentlerden bir tanesi Eskişehir oldu. Burası bir cazibe merkezi oldu gençlerimiz için. Seçimlerden önce her 4 gencin 3 tanesi yurtdışına yerleşme hayali kurarken, bugün gençler Türkiye’nin geleceği için bir kez daha umutlandılar. Türkiye’yi terk etmeye yönelik oranların azımsanmayacak noktada olduğunu ama bir umudun gerçekleşmiş olduğunu görüyoruz. Hem Eskişehir’de okuyup şimdi Türkiye’nin dört bir yanında, ailelerinin yanında, memleketlerinde tatilde olan gençlerimize, hem Türkiye’nin bütün gençlerine şu müjdeyi vermek gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hiçbir şey bugün olduğu gibi olmayacak. Örneğin hiçbir vize derdiniz olmayacak. Bütün Avrupa’yı pasaportunuzla bile değil nüfus cüzdanınızla gezebilir hale geleceksiniz. Bugünkü gibi teknolojiye erişim bu kadar zor olmayacak, bu kadar pahalı olmayacak. Bir cep telefonu için sizi yetiştirenlerin neredeyse 4 aylık maaşlarını vermeleri gerekmiyor olacak. 4-5 aylık maaşlarıyla bir cep telefonu, 3 aylık maaşlarıyla tablet alabilmek gibi zorluklar olmayacak. Eğitim hakkı bu kadar pahalı, iyi eğitime erişmek de sadece zengin ailelerin çocuğunun kavuştuğu bir imkân olmayacak. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında liseyi bitirmiş her genç, en üst düzeyde bir yabancı dili İngilizce ya da tercih ettiği en az bir yabancı dili ve teknoloji kullanımında da üst düzey bir yetkinliğe sahip olacak. Bu Cumhuriyet Halk Partisi iktidarındaki eğitim politikalarımızın en olmazsa olmaz iki köşe taşı olacak. Bunların hepsi de öyle zorlukla olmayacak.”

“HEP BERABER ÇOK ÖZGÜR, ÇOK MUTLU, ÇOK ZENGİN OLACAĞIZ”

“Çünkü bizim Sayın Erdoğan gibi Şangay İşbirliği Örgütü’ne girme gibi bir hedefimiz yok. O örgütte bulunan ülkelerin milli geliri 4 bin 500 dolar. Oysa bizim bir tane hedefimiz var. Avrupa Birliği’ne üye olmak. Orada milli gelir 45 bin dolar. Atatürk’ün gösterdiği istikamet bu taraf. Atatürk gelişmiş ülkeleri yakalayın, geçin. ‘Muasır medeniyetler seviyesine erişmek ve onları aşmak’ demiş. Oraya gittiniz mi 45-50 bin dolat gelir var. Tayyip Bey’in ‘hadi gidelim’ dediği tarafta fakir halk var, büyük saraylar var, diktatörler var. Bizim bu tarafta demokrasi var, hukukun üstünlüğü var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak Sosyalist Enternasyonal’in başkan yardımcısıyım ben oraya seçildim. Başkanımız İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, bizim siyasi akrabamız. Ve geçtiğimiz ay orada yayınlanan sonuç bildirgesinde ‘CHP’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefini hepimiz destekliyoruz’ diye imza attılar. O imzanın altında Yunanistan dahi var. O imzanın altında Sosyalist Enternasyonal üyesi bütün ülkeler var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönü belli, hedefi belli. Güçlü bir parlamento, güçlü bir kuvvetler ayrılığı, güçlü bir bağımsız yargı sistemi ve hızla zenginleşen bir Türkiye. 10 yıl sonra, 10 yıllık CHP iktidarında 10 kat satın alma gücü. Bunu şöyle anlatalım. Tayyip Bey geçmişten örnek veriyor. Eskiden paralarda çok sıfır vardı, altı sıfır attım diye övünüyor. Tayyip Bey örneğin Eskişehir’de bir kahve dükkânında içilen kahveden fiyatından altı sıfır attı ama gencin aldığı öğrenim kredisinden de altı sıfır attı. Babasının yolladığı destekten, harçlıktan da altı sıfır attı. Babasının aldığı maaştan da altı sıfır attı. Tayyip Bey sinema biletinden de altı sıfır attı, öğrenci kredisinden de altı sıfır attı. Biz bir sıfır atacağız. Ama sadece masraflardan, sadece etiketlerden, sadece giderlerden atacağız. Bunun adı kalkınmadır. Bunun adı zenginleşmedir. Bunu yapmanın yolu milli geliri 10 kat artırmaktır. Bunu yapmanın yolu satın alma gücünü artırmaktır. Bütün maaşların, gelirlerin bugünkü gibi olduğunu ama bütün etiketlerde bir sıfır olmadığını düşünün. Örneğin benzinin 3 lira 90 kuruş olduğunu düşünün. Ekmeğin 1 lira olduğunu, yani normalde 10 liraya satılan ekmeğin 1 lira olduğunu düşünün. 15 liraya satılan şişe suyun 1 buçuk lira olduğunu düşünün. Böyle bir Türkiye vaat ediyoruz gençlere. Bunun için de seçim referandum niteliğinde olacak. Oyu vereceksiniz 45 bin dolarlık Avrupa Birliği üyesi mi, liderin uçan saraya, yazın yazlık saraya, kışın kışlık saraya gittiği dünyanın en pahalı makam arabalarına bindiği, halkın 4 bin 500 dolarla süründüğü bir yere mi gidelim. Buna karar vereceğiz ve hep beraber çok özgür, çok mutlu, çok zengin olacağız. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bundan sonra Türkiye’nin önüne koyduğu büyük hikâye budur. Bunun, gençlerin Eskişehir’deki gençliğin başkentinden söylüyorum.”

“ÖZGÜR BİR TÜRKİYE’Yİ HEP BERABER HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

“Eskişehir mutlu gençlerin yaşadığı gençlerin başkentidir. Bu iktidarın yaptığı her şeye rağmen iyi belediyecilik uygulamasıyla gençlerin yüzünün güldüğü bir şehirdir. Tam olarak Türkiye’de bütün gençlerin yüzünün gülmesi ve iktidarın bugün yaşanan yokluğun, yoksulluğun ve kısıtlamaların kalktığı bir Türkiye’nin müjdesini gençliğin başkenti Eskişehir’den bütün Türkiye’deki gençlere veriyoruz. Eskişehir sizi özlemiş, Eskişehir’de belediye başkanlarımızın yüreği buruk. Kışın nasıl anneniz, babanız ‘Evlatlarımız gitti, ev boşaltı’ diyorlarsa, burada da ‘Evlatlarımız gitti, şehir boşaldı’ diyorlar. Sizi bekliyorlar. Ben okullar açıldıktan sonra da burada genç arkadaşlarımızla yine geçmişte olduğu gibi güzel toplantılar yapmak, buluşmalar yapmak üzere burada olacağım. Bir tane konserin iptal edilmediği, hiçbir festivalin iptal edilmediği hiçbir mezuniyet törenine kısıtlama getirilmediği, hiçbir gencin yapmak istediği bir şeyden iktidarın yasaklarından dolayı mahrum kalmadığı özgür bir Türkiye’yi hep beraber hayata geçireceğiz.”

“BİZ KURUCU LİDERİMİZİN VASİYETİNİ UYGULAYAN BİR PARTİYİZ”

Hamas lideri İsmail Haniye'nin suikast sonucu öldürülmesi hakkında düşünceleri sorulan Özgür Özel, “Biz nerede bir şiddet varsa nerede bir ölüm varsa bundan üzüntü duyarız. Biz İsrail’in Filistin’e yaptığı devlet terörünü kınıyoruz. Hamas’ın ekim ayında başlattığı saldırılar hepimizi üzmüştü. Suçsuz insanlar öldü. Ama ‘Orada suçsuz insanlar öldü, biz buna karşılık veriyoruz’ diye 40 bin kişi öldürdüler halen daha durmuyorlar. Tabii Netanyahu'yu Amerika’da alkışlayanlar bu katliamın ortaklarıdır. Netanyahu gibi birisine çocuk katiline, Netanyahu gibi kadın katiline, Netanyahu gibi ambulans vurdurtan, hastane vurdurtan, ekmek kuyruğundaki insanlara ateş attırtan bir insanlık suçlusuna bir soykırım suçlusuna, belki ileride bu noktaya gelecek iş, yani bunun tanımı odur ve uluslararası camia bunu eninde sonunda kabul etmek durumunda kalacak. Alkış tutanlar bu şiddetin devamından sorumludurlar. Hamas liderinin öldürülmesi de bir şiddet olayıdır. Bir cinayettir. Biz onu da tasvip etmiyoruz. Dünyanın neresinde yaşanırsa yaşarsın akan her damla kan akan her damla gözyaşı bizim yüreğimizi sızlatmaktadır. Biz liderimizin, kurucu liderimizin vasiyetini uygulayan bir partiyiz. Biz yurtta barış, cihanda barış diyoruz. Yurtta barış dünyada barış diyoruz. Filistin'de de barış istiyoruz. Ukrayna'da da barış istiyoruz. Nerede şiddet varsa barış istiyoruz. Nerede tırmanan bir gerilim varsa bunun diplomasi yoluyla çözülmesini istiyoruz, işin silahlara gelmemesini savunuyoruz. Hep böyle yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

“ERKEN SEÇİMİN MEŞRU ŞARTLARI KENDİLİĞİNDEN ORTAYA ÇIKTI”

Özel, bir başka soru üzerine, “Biz erken seçime dünden razıyız, bugünden hazırız. Yani bu konuda vereceğimiz cevap budur. Biz 31 Mart seçiminden önce meydanlara çıktık. Dedik ki ‘Ey AK Partililer, ey MHP’liler bu iktidara bir sarı kart gösterin. Burada iktidar değiştirmeyeceksiniz, iyi Belediye Başkanı seçeceksiniz. Ayşe Ünlüce’yi seçeceksiniz, Ahmet Başkan’ı seçeceksiniz, Kazım Başkan’ı seçeceksiniz’. Onlar da partimizin örneğin yüzde 25 son seçim oyu o seçimden 10 ay önce bize yüzde 38 oy verdiler. Ben de dedim ki ‘Bu seçim sonucunu bahane edip erken seçim istemeyeceğim’. Yani bu iktidarı değiştirmek istemeyenler aman erken seçim olur diye korkup yerelde oy vermemezlik yapmasınlar. Ben seçimin ertesi günü lafından dönecek bir siyasetçi değilim. Dedim ki bu seçim sonucunu araçsallaştırarak benim bir talebim olmayacak. Zaten erken seçimin yolu ya Tayyip Bey isteyecek ya 360 milletvekili o da bizde yok. Ama dedim ki insanların geçim sorunu var, siz bu geçim soruna çare bulmazsanız insanlarda geçim olmazsa ülkede seçim olur, insanlar isterse o zaman ben onların talebinin arkasına geçerim. O günden bugüne örneğin ocak ayında biz bunları konuşup o istiyorduk insanlardan kampanyanın başında. Utanç verici bir emekli maaşı vardı 10 bin lira. O maaş şu an 12 bin 500 oldu. Bütün uyarılarımıza rağmen. 17 bin 500 olması lazımdı. O maaş Ocak’ta 25 kilo dana kıyma alıyordu. Bugün 20 kilo alıyor. O utanç maaşı bile 5 kilo kıyma kaybetmiş. Şimdi nasıl geçinecek bu emekli? Asgari ücrete geçen sene bundan önceki sene yani seçimlerden hemen önce yılda 4 kez zam yapmayı iddia ediyorlardı. Taahhüt ediyorlardı. Enflasyonist ortamda diyorlardı. Maaş eriyor, Mart’ta yaparız, Temmuz’da yaparız, Ekim’de yaparız, Aralık’ta yaparız. 17 bin 2 lira asgari ücret var. Yıl ortasında bile yapmadılar, Aralık’a kadar geçim diyorlar. Bugünkü 17 bin lira Ocak ayındaki 13 bin liraya düştü. 3 bin 850 lira eridi. Hatta bugünkü de değil, daha da çok eridi. Şu anda Temmuz da bitiyor. 1 Temmuz’daki 17 bin lira, Ocak'taki 13 bin 200 lira. E sen buna da zam yapmadın? Çaycıya çay üreticisine istediğini vermiyor. Rize isyanda. Buğdaya istediğini vermiyor. Konya isyanda Adana, Osmaniye isyanda, Tekirdağ isyanda. Esnaf borcunu ödemek için eşin dostun kredi kartından kredi çekiyor. Krediye ulaşım imkansız, çok pahalı borcunu ödeyemiyor. Halk Bankası bile çektiği kredinin faizine faiz bindiriyor. Yani çekerken ucuzdu. Şimdi artırdım diyor. Nasıl? E nasıl geçinecek? Geçim olmazsa seçim olur. Ben bunlar asgari ücrete zam yapmayacak, emekliyi aç bırakacak, erken seçim istemeyeceğim demedim. Dedim ki bu seçim sonucunu bahane edip istemeyeceğim. AK Partili'den de oy aldım. Adama dün oy ver bugün kandırdım, seçim istiyorum diyemezsin. Ama şimdi erken seçimin meşru şartları kendiliğinden ortaya çıktı ve insanlar erken seçim istiyor Türkiye’de. Kim, erken seçim istiyorsa arkasındayım. Ben dünden razıyım, bu günden hazırım Cumhuriyet Halk Partisi olarak ama şu anda şu gücümüz yok, 127 milletvekilimiz var. 360 lazım. AKP evet demeden erken seçim olmuyor. Biz erken seçimden yanayız. Ben gün sayıyorum, sabırsızlanıyorum, duramıyorum iktidar olmak için. Ama iktidar erken seçim yapma yetkisi elinde kaçıyor. Bu talebi iktidara doğru yöneltmek lazım. Erken seçim talebini yöneltmek lazım. Ne kadar erken seçim olursa o kadar erken CHP iktidar olur. Biraz önce söylediğim hem Avrupa Birliği süreci başlar, demokrasi gelir, yavaş yavaş sıkıntılar biter. Türkiye’ye çok büyük krediler gelir çok büyük fonlar gelir. Çünkü biliyorsunuz bir ülke demokrasi vaat ediyorsa AK Parti 2002-2007 arası nasıl rahatladı? Demokrasi vadediyordu, Avrupa Birliği’ne girmeyi vadediyordu. Herkes buraya geliyordu şimdi. Biz gerekirse Şangay’a gideriz deyince herkes kaçıyor, kimse gelmiyor.”

“İL BAŞKANIMIZIN ARKASINDAYIZ”

CHP İl Başkanı Talat Yalaz’a açılan soruşturmaya ilişkin soruya cevap veren Özel, “Vallahi en iyi cevabı Eskişehirliler verdi. Ben ertesi gün bir baktım Talat Bey benden güzel kalabalık toplamış. Eskişehir'de demek ki onun iradesi, Eskişehir’deki gençlerin, Eskişehir’deki örgütümüzün iradesi” ifadesini kullandı. Özel, “Talat Bey’in ne dediği belli. Biz çevremize sahip çıkarken kimse şöyle bir şey düşünmesin, ben Genel Başkanı olarak söylüyorum, biz Gezi’den utanmıyoruz. Biz Gezi’yi sahipleniyoruz. Gezi’de bir suç yok. Arkadaşlarımız suçsuz yere yatıyor. Gezi'de bir gün kalktılar, hiçbir şey yoktu. Kimse bir şey demiyordu. Her şey normalken Taksim’in ortasındaki ağaçları keseceğiz, biz buraya kışla yapacağız, toplu kışlası yapacağız dediler. 31 Mart olayları 31 Mart vakasına atfen ‘Biz gideceğiz, buraya topçu kışlası yapacağız’ dediler. Harekat ordusunun gelmesinin yıl dönümünde de açacağız dediler. Tarihle hesaplaşan tarihle inatlaşan tarihte bırakılması gereken olaylardan gerilim yaratmaya çalıştılar. Ağaçları keseceğiz deyince kesemezsiniz dedi insanlar. Burada Ali İsmail Korkmaz hayatını kaybettiyse çevre duyarlılığı yüzünden kaybetti. Gezi’de biz kimsenin burnunu kanatmadık ama bizim canlarımızın canlarımız Berkin Elvan en küçükleri olmak üzere hayatını kaybettiler. Çok sayıda arkadaşımız gözünü kaybetti ve o gün. Hatay, Ankara ve İstanbul emniyet müdürleri, FETÖ’cülükten içeri atıldılar. Kimler kimlerle beraber? Şimdi o FETÖ’cülerin başlattığı gerilimi FETÖ’cü savcıların yazdığı iddianameyi esas alıp Gezi’ye darbe girişimi diyorlar. Biz de sineceğiz. Ne demiş Talat Bey, ‘Nasıl Gezi’de ağaçlara sahip çıktıysak hayvanlarımıza da sahip çıkarız’. Altında Talat yazıyordu, kaldırın, Özgür yazın. İl başkanımızın arkasındayız. Bütün Eskişehir arkasında olduğunu zaten gösterdi. Biz barışçıl olduktan sonra kimsenin canına, malına zarar gelmedikten sonra her türlü demokratik tepki ve protestonun hak olduğunun altını çiziyoruz. Demokrasi tepki ve protesto rejimidir. Bunu herkes böyle bilsin. Öyle sokakları, meydanları, gençlere kitlelere kapatarak bir ülkeyi yönetemezsiniz. Gezi başladığında da son derece barışçıldı. FETÖ’cülerin provokasyonuyla ortam gerildi Tayfun Kahraman, ağaçların kesilmeyeceğinin, Topçu Kışlası’nın yapılmayacağının, yargı kararının bekleneceğinin, gerekirse referandum yapılacağının Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılıp yerine AVM yapılmayacağının garantisini alıp çıkıp Gezi sakinlerinin takdirine sunuyorum dedikten sonra da zaten Gezi kendi kendine evine döndü. Son aşamada bir takım radikal gruplarla çatışmalar olmuş tartışmalar olmuş. O bütün Gezi’yi bağlamaz. Gezi bu tarih bu ülkenin gördüğü en barışçıl ve en haklı protestodur” diye konuştu.

“BANA HAKARET EDENLERİ AFFEDİYORUM AMA PARTİYE İHANET EDENLERi AFFETMEM”

Özel, 31 Mart seçimlerinde parti aleyhine çalışan üyeler hakkında yürütülen disiplin sürecine ilişkin bir soru üzerine ise, “Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin en büyük, birbirini en çok seven ailesi. Bu ailenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bu aile seçime girerken birileri tutup da başka adaya çalışıyorsa bu disiplin suçudur. Biz, Eskişehir’deki barışı asla bozmamak için disiplin işlemlerini siz yapmayın, nerede kanıt varsa yollayın bakalım dedik. Bütün Türkiye’den bunu istedik. 2 bin 300 dosya geldi. Bunların içinden gerçekten hukuken kanıt olabilecek suç vardır ama kanıtlayamıyorsundur. Hukuk devletinde yaşıyoruz. Biz Tayyip Bey gibi ne olursa olsun atın demiyoruz. Hukuken ispatlı olanları il disiplin kurullarına yolladık. Bu arkadaşlarımızın suçları tüzüğümüzde hangi cezaya karşılık geliyorsa uyarı, kınama, bir yıl çıkarma, tamamen ihraç o cezaları verebilirsiniz dedik. Yargının yani parti içi yargının önünü açtık. Onlar ne karar verirlerse başımızla beraber bütün kararlar yargı denetimine tabi. Ama partinin Genel Başkanı olarak söylüyorum. Eskiden partide olup önemli görevler yapmış ama son seçimde gitmiş partiye ihanet etmiş ya da bu kadar kritik bir seçimde Eskişehir’i Ayşe Hanım kazanmasın da AK Parti kazansın diye gayret ettiysen senin bu baba evinde yerin olmaz, olmaz yani. Bunun kabul edilecek tarafı yok. Ama ufak tefek kusurlar, ben bana küfredenleri hakaret edenleri affediyorum ama partiye ihanet edenlere affetmem” ifadesini kullandı.