Gökhan Günaydın: ‘İmamoğlu’na Dokunan Yanar Zihniyeti ile Eylemler Gerçekleştiriyorlar’

28.03.2025

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, bugün Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) şirketlere TMSF’nin kayyım olarak atanmasını düzenleyen “7539 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” hakkında yürürlüğü durdurma ve iptal istemiyle başvurduktan sonra basın açıklaması yaptı.

CHP’li Günaydın, şunları dile getirdi:

“Biz şu anda Anayasa Mahkemesi önündeyiz ama dün gece Ekrem İmamoğlu'nun avukatı gözaltına alındı. An itibarıyla Ekrem İmamoğlu'nun avukatının avukatları, Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan’ı emniyette savunma gayreti içerisindeler. Adeta İmamoğlu'na dokunan yanar zihniyeti ile her türlü hukuki girişimden öte saldırı diye nitelenebilecek eylemleri gerçekleştiriyorlar. Bir kere daha söyleyelim ki burada dirençle, kararlılıkla, adaletten, demokrasiden ve hukuktan yana olmaya devam edeceğiz.”

‘KAHRAMAN’IN BAŞVURUSUNUN ÜZERİNDEN 15 AY GEÇTİ’

İkinci bir husus var, yine konuya geçmeden evvel ifade edeyim. Tayfun Kahraman'ın Anayasa Mahkemesi'ne başvurusunun üzerinden 15 ay geçti. Hem Tayfun Kahraman'ın hem de Gezi tutukluların tamamının artık daha fazla bekletilmeden Anayasa Mahkemesi tarafından dosyalarının ele alınmasını ve haksız tutukluluklarının önlenmesini bekliyoruz. Bunu da kamuoyuyla paylaşmayı önemli ve yararlı görüyorum.

‘TMSF’NİN ŞİRKETLERE KAYYIM OLARAK ATANMASI ÖNGÖRÜLÜYOR’

“Bugün 7539 sayılı yasanın her halükarda iptali ve öncelikle yürütmenin durdurulması için bir başvurumuzu mahkemeye teslim ettik. Neydi konu? Konu TMSF'nin şirketlere kayyum atama yetkisi. Bu yetki sonrası biliyorsunuz yaptığı açıklamalar nedeniyle TÜSİAD Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı da gözaltına alınmış ve adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Yasa neyi öngörüyor arkadaşlar? Yasa, ilgili şirketlere veya malvarlığı değerlerine 4 Şubat 2025 tarihinden itibaren beş yıl süreyle TMSF'nin kayyum olarak atanabilmesini öngörüyor, TMSF'nin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın şirketlerin genel kurul yetkilerini kullanabilmesine amir. Yine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun, şirketin veya varlıkların ya da malvarlığı değerlerinin kısmen veya tamamen satılmasına veya feshi ile tasfiyesine karar verebilmesine amir. Satış ve tasfiye işlemlerinde azınlık hisselerinin sahiplerinin rızasını aramıyor, ilgili şirketlerin veya malvarlığı değerlerinin satılması ve tasfiye edilmesi için alınan müsadere kararlarının kesinleşmesi de beklenmiyor.”

‘MUHALİF TORBASINA KONULDUYSANIZ ŞİRKETLERİNİZE KAYYIM ATANABİLİR’

“Arkadaşlar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden bu kanun sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin değil, muhalefetin bütün itirazlarına rağmen geçirildi. Bu karar yürürlükteyken sadece demokratik olarak değil, mal varlığı açısından da hiç kimsenin bu memlekette garantisi yoktur. Eğer muhalif torbasına konulmuşsanız, üç kuşak boyunca biriktirdiğiniz her türlü mal varlığına TMSF kayyum olarak atanabilir, her türlü tasfiye işlemini yapabilir, üstelik de azınlık hissesi sahiplerinin de oradaki iradelerini aramaz. Yani asıl sorumlu tutulan malvarlığı sahibinin değil, azınlık hissesi sahiplerinin de herhangi bir şekilde yararı ve çıkarı korunmuyor.”

‘CHP BUNLARA GEÇİT VERMEYECEK’

“Bugün insanlar gece yarısı veya sabahın köründe evlerinden gözaltına alabiliyorlar, protesto hakkını kullanan gençler, açıkça kötü muamele sınırlarını aşan işkence boyutundaki önlemlerle emniyete götürülüyorlar, orada 10 metrekare odalarda üst üste son derece olumsuz koşullarda tutuluyorlar ve 2911 sayılı yasaya muhalefet ettikleri gerekçesiyle 18 yaşındaki, 19 yaşındaki çocuklar tutuklanıyorlar. Bu memleket bunları hak etmiyor. Ama bunun yanında hiç kimse kendisini bütün bu süreçten ari hissetmesin, kimse bana dokunamaz diye düşünmesin. Koskoca sermaye sahipleri -bir kere daha söylüyorum- Türkiye'de yüzlerce fabrikanız olabilir, on binlerce işçiyi çalıştırmış olabilirsiniz, bir gece alınan bir kararla o mal varlıklarının tamamına TMSF kayyum olarak atanabilir, tasfiye edebilir ve siz ertesi sabaha diploması olmayan, iş yeri ve mal varlığı sermayesi kalmamış bir vatandaş olarak kalabilirsiniz. Türkiye bunları hak etmiyor. Buradan tüm halkımıza seslenmek istiyorum: Cumhuriyet Halk Partisi bütün bunlara geçit vermeyecek, 102 yıllık siyasal parti tüm kadrolarıyla beraber hukukun içinde ve demokrasi sınırları içerisinde tüm meşru mücadelesi sonuna kadar yapacak.”

‘ERDOĞAN ERGENEKON’UN SAVCISIYIM DİYORDU’

“Son olarak şunu ifade etmek isterim. Erdoğan diyor ki: "Bugün sanık olarak tutuklananlar, gözaltına alınanlar ailelerinin yüzüne bakamayacaklar." Biz o Erdoğan'ı hatırlıyoruz. O Erdoğan Ergenekon soruşturmaları sırasında da aynı şeyi söylüyordu, "ben bu davanın savcısıyım" diyordu. Bu davada soruşturmada gözaltına alınan ve tutuklananları vatan haini olmakla suçluyorlardı, o davanın savcısına zırhlı araç tahsis ediyorlardı. Ne oldu? Ne oldu? Ergenekon’dan geriye ne kaldı? Ergenekon'dan geriye büyük bir utanç kaldı. Şimdi de gözaltında olan arkadaşlarımız onurla yaşamlarını sürdürdüler, onurla Marmara Cezaevi'nde dışarıya çıkacakları ve memleketi aydınlatacakları günü bekliyorlar. O gün mutlaka gelecek, biz onurumuzla bu memlekette dolanmaya devam edeceğiz, kimlerin utandığını da hep beraber göreceğiz.”